24 Ekim 2016 Pazartesi

Karakter Dizilerini Birleştirmek


İki karakter dizisini birleştirilerek tek bir karakter dizisi haline dönüştürmek için C'nin strcat() fonksiyonu kullanılır.
Bu fonksiyon, var olan bir karakter dizisinin sonuna bir başka karakter dizisini ekleyecektir.
Örneğin "abc" karakter dizisinin sonuna "def" karakter dizisi strcat() fonksiyonu kullanılarak eklenebilir.


Karakter Dizilerinin Uzunluğu Bulmak


Bazı uygulamalarda bir karakter dizisinin uzunluğunu bulmak gerekebilir.

Bir karakter dizisinin uzunluğunu, yani kaç karakter içerdiğini bulmak için C'nin standart strlen() fonksiyonu kullanılır.

Uzunluk bulunurken, içerdiği en son karakter olan NULL karakteri göz özüne alınmaz.

Örneğin, karakter dizisi "abc" değerlerini içeriyorsa, strlen() fonksiyonu bu uzunluk olarak "3" değerini döndürür.

Karakter Dizileri (Strings)

Bazı programlama dillerinde karakter dizilerini tutmak için özel veri türleri (string, vb.) bulunmaktadır.

Ancak C programlama dilinde böyle bir veri türü olmadığı için yerine karakterlerden oluşan bir boyutlu diziler kullanılır.

Karakter dizilerine özel olarak, karakter dizilerinin sonuna sonlandırıcı karakter olarak adlandırılan bir simge eklenir.

Sonlandırıcı karakter:
Dizinin bittiği yeri gösterir.
ASCII tablosunun sıfır numaralı ('\0') karakteridir.


Karakter dizilerine iki şekilde başlangıç değeri verilebilir:
    (1) char s[7] = {'d','e','n','e','m','e','\0'};
    (2) char s[7] = "deneme";

Birinci tanımlamada sonlandırıcı karakter programcı tarafından konmalıdır.

İkinci tanımlamada ise buna gerek yoktur. Çünkü, sonlandırıcı karakter bu atamayla, derleyici tarafından eklenir.

Bir karakter dizisini klavyeden okumak için C'nin standart gets( ) fonksiyonu kullanılır.

stdio.h dışında yeni bir kitaplığı C programına dahil etmeye gerek yoktur.

Bu fonksiyon herhangi bir indeks tanımlamadan karakter dizilerinin okunmasını sağlar.

Okuduğu karakter dizisinin sonuna satır sonu işaretini değil, NULL değerini yerleştirir.


gets() fonksiyonu, klavyeden girilen karakter dizilerini, herhangi bir ek tanımlamaya gerek duymadan bir dizi içine yerleştirir.

Dizinin her bir karakteri dizinin farklı bir hücresi içine yerleşir.

Örnek:
    char ad[20];
         ...
        gets(ad);

Çok boyutlu dizi örnekleri:

Çok boyutlu diziler tek boyuta indirgenerek bellekte tutulurlar.
Tek indisli dizilerde olduğu gibi, çok indisli dizilere de başlangıç değeri vermek mümkündür.
Örneğin 3 satır ve 4 sütunlu (3x4=12 elemanlı) bir x matrisinin elemanları şöyle tanımlanabilir:

int x[3][4] = {11,34,42,60, 72,99,10,50,  80,66,21,38};

int x[3][4] = {11,34,42,60,  /* 1. satır elemanları */
                       72,99,10,50,  /* 2. satır elemanları */
                       80,66,21,38}; /* 3. satır elemanları */

Çok Boyutlu Dizi

Bir dizi aşağıdaki gibi bildirildiğinde bir boyutlu (tek indisli) dizi olarak adlandırılır. Bu tip dizilere vektör denir.
    int x[5];
Bir dizi birden çok boyuta sahip olabilir. Örneğin iki boyutlu y dizisi şöyle tanımlanabilir:
    int y [5] [10];
İki boyutlu diziler matris olarak adlandırılır.
İlk boyuta satır, ikinci boyuta sütün denir. y matrisinin eleman sayısı 5x10=50 dir.



17 Ekim 2016 Pazartesi

Ms Dos ile Basit Matrix Ekranı

Örnekteki Ms_Dos Komutların Anlamı

@echo off  Cmd ekranındaki eski komutların görüntülenmesini engeller.
title Cmd ekranının başlık kısmındaki yazıyı değiştirir.
color Yazı rengini değiştirir.1 ile F arasındaki (Hexedecimal)sayılar verilebilir.Ör color c
pause
mode Ekran genişliğini ayarlar
:top 
echo Ekrana yazı yazdırmak için kullanılır.
%random%  Rasgele sayı oluşturmak için kullanılır.
goto top  C dilinde kullanılan goto deyimi ile aynı şekilde kullanılır.
Burada :top kullanılarak sonsuz döngü oluşturulmuştur.



Güvenli yazılım geliştirilmesinin temel adımı.

Tehlikeleri erkenden fark et ve önlem al (Eğer yangından koruyorsan yangına dayanıklı materyal kullan.)
Dezavantajı maliyet,zaman
Tehlike meydana geldiğinde var olan prosedürleri uygula eğer yok ise proje ekibi ile prosedürleri oluştur.
Dezavantajı maliyet,zaman
Varsa deneyimlerden yararlanıp pratikleri uygula.(Her bir sistemin ihtiyaçları ve gereksinimleri farklı olduğunu unutma)
Dezavantajı Risk,maliyet,zaman,performans

Hatalara Karşı

Hata toleransı = Kullanıcının rastgele bulduğu hatalardan ibaret olsun(Kodlayıcı yada test sorumlusu bulduğu bir hatayı göz ardı etmesin)
Buharlı motorları üreten mühendisler çok ağır masayı saatlerinde çalışıyorlardı(Onlarca sorun ortaya çıktı). Bu nedenle yazılım oluşturmada masayı saatleri belirle(Örnek Extreme Programming  pratiği haftada40 Saat).
Yazılım mühendisinin proje bilgisi çok iyi olmalı.Oluşabilecek  sıkıntıları erkenden fark edip ekibini kurtarmalı.

Nedenler

Yazılım Analojisi.
Yazılım analog N-sürümü programlama (NVP) denir:
Bizim N tane yazılım ekibimiz var. Her biriside yazılım ile ilgili ihtiyaçları bağımsız olarak kodluyorlar.
Her bir yazılım çalıştırılıyor ve bunların her biri bir oy alıyor.

NVP’lerin potansiyel sorunu nedir?
Tüm yazılım arızaları tasarım hatalarından kaynaklanmaz.
Genellikle, programcılar hataları yanlış yorumlayabilirler.
Gereksinimler; genellikle yanlış anlaşılır. Bu nedenle N ekipleri aslında doğru yorumu yapan grup sayıyı genellikle 0 yada 1 dir.

Algoritmayı Kurtarmak için temel olarak yapılması gerekenler.
Ortak hataları azaltmaz için algoritmayı parçalar halinde oluştur.
Kabul testlerini kodlayan kişi dışında bağımsız başka bir yazılımcıya oluştur.
Kodlama standartları belirle.




Mühendislik temelleri üzerinde çalışılmalı!

Kimse yenilik ve buluşların hayati olduğunu reddetmiyor, ama aynı zamanda mühendislik temeller üzerinde çalışmak gerekir:
Temel kuralları, ilkeleri ve yapısı
Değerlendirme kriterleri
Karşılaştırma yoluyla
Teorik sınırlarını ve yeteneklerini belirle
Üretim araçlarını belirle
Matematiksel modeller kullan ama gerçek dünyada örnekler üzerine kullanılacağını unutma.

Sorgulanan yeni yöntemler.

"Örgün yöntemlerde matematik vardır. Doğru matematik yöntemleri süreçleri iyileştirir. Bu nedenle, biçimsel yöntemler yazılım kalitesini arttıracaktır. “
Bunun doğru olduğunu net değil!
Hangi yöntem ile yazılım geliştirilecek?
Uygulayıcıların eğitim?
Siyasi konular? Maliyeti? Ölçek?
Aracı olgunluk ve uygunluğu?
Daha iyi sonuç sistemleri var mı? Güvenli? Daha küçük?
Büyük? Daha anlaşılır?

Analogies

Buhar motorları teknolojisi kazan geliştirilme teknolojisinin gerisinde kaldı.
Yazılım ile olan ilişkisi………………………….....

Ne yapılmalı?
Zaman testleri yapılmalı ve iyi mühendislik ilkeleri kullanılmalı:
Doğrulama testleri, onaylama testleri yapılmalı. İkili ve üçlü kontrol sistemleri kullanılmalı.
Süreçleri durdurmadan süreçler üzerinde kontroller yapılmalı.

Yazılım Mühendisliği Temelleri.
Kazan patlamaların nedenleri; çok az bilimsel anlayış vardı. Benzer şekilde, Yazılım mühendisliği disiplini çok yeni ve biz hala temeller üzerinde çalışıyoruz.
İyi bir tasarım nedir?
Yazılım bileşenlerinin belirleme.
Güvenlik kritik sistemler.
Formüllerle ve resmi yöntemlerin rolü
Doğrulama ve onaylama
Sistem evrim

Sorunlar
Bilginin paylaşılmaması (Şirketlerin bilgi paylaşımlarından korkmaları.) Analitik veri yok yada çok az!!!
Bilgi teknolojisi çok hızlı ilerliyor. Bunun sonucu pek çok farklı alanda yazılımlar kullanılıyor. (İsterler artıyor karmaşıklık artıyor.)
Yazılımları kontrol etmek,değerlendirmek ve geliştirmek için çok kısa bir zamanımız var.

Buhar motorları kısa tarihi

İskenderiye’de Heron, 60 MS buhar gücünü kullanmayı denedi.
Thomas Savery ilk buhar gücü ile çalışan motoru üretti.
16-17 YY. buhar motorlarına olan ilgi arttı.
Newcomen 1700 yılında bu motorların yaygın kullanımını için bir silindir ve piston tasarladı.
1786, James Watt büyük Newcomen diye adlandırılan motoru üretti.

Bu arada İngiltere’nin kuzeyinde sanayi devrimi ile ilgili büyük bir potansiyel vardı. Watt and Matthew Boulton isimli üreticiler yeni motor tasarımlarını bu bölgede geliştirdiler (Ağır sanayi atılımı). 1800 yılında Watt’ın patent süresi sona erdi ve yüksek basınçlı buhar motorlarını isteyen herkes üretebilecek hale geldi. (HPSEs). İki tasarım geliştirildi. UK & USA. Ayrı kondansatörler yerine buharın direk pistonları itebilecek şekilde geliştirilmesi sağlandı.

İlk başarılı kullanım buharlı teknelerde oldu.
Oldukça başarılı idi.
Verimliydi, Ucuzdu.
Tekne yolculukları ucuzlamıştı.
Ekonominin büyümesini sağlamış ve tekne şirketleri bu işlerden büyük paralar kazanmışlardı.
BOOM!!!!
Buharlı teknelerdeki yolcular ve mürettabat havaya uçtu.
Tekne içerisindeki basınç miktarı olması gereken oranı aştı….

Sorun neydi?

Yeterli eğitimi olmayan kişiler tarafından kullanım.
Hızlı ve ucuz malzeme kullanımı ve üretimi.
Kötü eğitimli operatörler.
Kötü kalite kontrolü.

Niye böyle oldu?
Sadece para odaklı olarak üretim yapıldı.

Patlamadan sonra neler oldu?

USA’da akademisyenlerden ve mühendislerden oluşan bir grup. Kallite standartları belirlemeye çalıştı. UK’da Watt and Boulton  şirketi bir erken uyarı sistemi geliştirdi. Ancak geliştirdikleri bu sistemi kendi buhar motorları sistemine adapte edemediler.

Buhar teknolojisi…

Bu teknolojinin zayıf noktası (Aşhil topuğu) kazanların buhar nedeni ile patlaya bilecekleri gerçeği.
Kazan teknolojisi buharlı motor teknolojisinin gerisinde kalmış olması.
Maliyeti uygun olmayan geliştirme çalışmaları yapılmış.

Süreç içerisinde
Yüksek basıncı altında çalışabilen, korozyona ve çürümeye dayanıklı malzeme kullanmaya ne gerek var;Ar-Ge çokta önemli değil.

Sonuç

Boom!!!
Buharlı kazanlar patlamaya devam etti.
Neden?
Mühendisler hala yüksek  basınç altında kazanların ne şekilde çalışması gerektiğini bilmiyorlardı. Ayrıca tasarım mühendisleri, sistemlerinin kullanımının nasıl olacağı anlamadı: - Yükleme ortamı - Operatör eğitimi
   - Açgözlülük, aşırı ve güven.

Peki kim suçlandı?
İşciler (Operatörler)

Peki kim suçlanmadı?
Tasarım Mühendisleri

Hükümetin müdahalesi
İşler çözümlenecek garantisi verildi.
Firmalar denetlenecek denildi.

Sonuç?
BOOM!!!
Sonrasında daha fazla buharlı motor üretildi.
1817 yılında UK’da komisyon kuruldu ve buharlı motorların tehlikeleri araştırıldı.
Komite kazanların daha fazla denetlenmesine karar verdi.

Ağır Kayıp
Sadece Amerika’da 1816 ile 1848 yılları arasında.
233  Kazan patladı
2562 İnsan öldü
2097 İnsan yaralandı
Yaklaşık $3,000,000 maddi kayıp oldu.


Araştırma
Philadelphia, the Franklin Institute 6 yıl patlamalar ile ilgili araştırma yapılır. USA devleti maddi olarak destekledi.

Araştırma Sonucunda
Üretimi düzenleyen bir mevzuat komite tarafından onaylandı.
Tararım için temel bazı kurallar geliştirildi.
Ölenlerin ailelerine tazminatlar verildi.
BOOM!!!
Patlamalar devam etti.
Toplumun hükümet üzerindeki baskısı arttı.
Ve mevzuata son şekli verildi!
Nihayet, 1852 yılında, ABD kongre vapur kazanları ile ilgili ağır şartlar gerektiren bir yasayı onayladı.Bu mevzuat ağır test şartlarını da içermekeydi.
Vapur kazan patlamaları azalmaya başlar! ... ancak güvensiz HPSEs hala lokomotif ve ağır sanayide kullanılıyor.


Daha sert standartları
Daha sonra, İngiltere'de parlamento standartları geliştiren bir tasarıyı onaylar.
1905 yılında, ölümlerin sayısı HPSE azalır. 14 Türkiye 383 Amerika Birleşik Devletleri En sonunda,
USA üretim ile ilgili standartları detaylandırır  ve test işine daha fazla önem veren bir standart oluşturur.

Yazılımlarla olan ilişkisi???
Biz bilgisayar çağındayız artık.
Bunların güvenlik açısından kritik yazılımla ne ilişkisi var. Paralelik nedir? (Yazılımlar patlar mı?)

Yazılım ve Güvenliği Kritik Uygulamalar

Güvenliğin önemli olduğu pek çok yerde(Hataya tahammülün olmadığı yada çok az olduğu yerlerde), “safety-critical” güvenlik açısından kritik yazılımlar kullanmaktayız. Eğer bu yazılımlar doğru olarak çalışmaz ise çok büyük sıkıntılarla karşılaşa biliriz. 

Bu yazılımların kullanıldığı yerlerden bazıları;
Nükleer reaktörler
Uçuş kontrol sistemleri
X-ray makinelerde yazılım kontrolörleri

Güvenlik öncelikli uygulamalarda; kapsamlı testler, kod incelemesi ve yazılım geliştirme yöntemleri daha titizlikle uygulanmalıdır. Şu ana kadar yapılan güvenlik öncelikli yazılımlardaki hata oranları diğer yazılımlara oranla daha düşüktür. Fakat bu yazılımların teknolojik olarak ve ekonomik olarak geliştirilmesi daha zordur. Bu yazılımları oluşturmak yıllar sürebilmektedir.

Yazılım Hataları

Yazılım geliştirme sürecinin herhangi bir aşamasında (temel olarak analiz, tasarım, kodlama, test, bakım) yapılan insani hatalardır. Hiçbir yazılımcı veya programcı isteyerek hata yapmaz. Dolayısı ile programı kendi kendine test ederken yaptığı hatayı da görmemesi normaldir. Sıfır hatalı bir yazılım üretmek pratikte mümkün değildir. Ancak doğru hata yönetimi yaparak hata sayısını azaltabilir ve hata oluştuğunda müdahale için daha hızlı olabilirsiniz. 

Uygulama geliştirme aşamasında hatalar 3 grupta değerlendirilir:

Syntax Error – Sözdizimi Hataları
Yazılan programda programlama dili kurallarına aykırı bir takım ifadelerden dolayı karşılaşılabilecek hatalardır.  Düzeltilmesi basit hatalardır. Hatanın bulunduğu satır derleyici tarafından rapor edilir.
Günümüz IDE’lerinde bu sıkıntılar neredeyse yok denecek kadar azdır. Özelikle kod editörlerinin gelişmiş yazım denetimi sayesinde yazılımcılar söz dizimi hatalarını derlemeye gerek bile kalmadan fark edebiliyorlar. Eğer bir derlemede Syntax Error alındı ise obje kod üretilememiştir demektir.

Run-time Error – Çalışma Zamanı Hataları
Programın çalıştırılması sırasında karşılaşılan hatalardır. Programcının ele almadığı bir takım aykırı durumlar ortaya çıktığında programın işletim sistemi tarafından kesilmesi ile ortaya çıkar. Bu tip hatalarda hata mesajı çoğunlukla çalışan işletim sisteminin dili ile verilir.
Eğer bu tip hataları kullanıcı ele almışsa, program programcının vereceği mesajlarla ve uygun şekilde sonlandırılabilir. Bu tip hataların nerelerde ve hangi şartlarda ortaya çıkabileceğini bazen kestirmek zor olabilir.
Örneğin; olmayan bir dosyayı açmaya çalışmak, var olmayan bir dosyanın üzerine yazmaya çalışmak, olmayan bir bellek kaynağından bellek ayırmaya çalışmak, olmayan bir donanıma ulaşmaya çalışmak vs.

Logic Error (Bug) – Mantıksal Hatalar (Böcek)
Karşılaşabileceğiniz en tehlikeli hatadır. Programlama mantığında bir takım şeylerin yanlış düşünülmesinden kaynaklanır. Hata test aşamasında veya müşteri kullanımı sırasında ortaya çıkar.
Örneğin: Hesaplanması gereken veya bulunması gereken değerlerin eksik veya yanlış hesaplanması mantıksal bir hatadır. Bu sorunun giderilebilmesi için analiz aşamasına kadar geri dönülmesi gerekebilir. Bazen bu hatanın nereden kaynaklandığını bulabilmek çok zor olmaktadır. 
Gerek serbest yazılım gerek ticari yazılımların tümünde bug dediğimiz mantıksal hatalar bulunur.
Günümüzde en etkin yazılım firmaları bile yazılımlarında bug olduğunu kabul eder ve zaman zaman bu bugları giderebilmek için ya yazılımlarına yama yazılımlar (Update, Patch) üretirler ya da o yazılımın yeni bir versiyonunu piyasaya sürerler.

Debug (Bugdan arındırma)
Mantıksal hataları giderebilmek ve yazılımdaki hataları (bug) bulabilmek için yapılan işlemin adıdır. Genellikle yazılan programın adım adım ve denetim altında çalıştırılmasıdır.
Programın her adımında ilgili değişkenlerin hangi değere sahip olduğunu görmeyi sağlayarak anormal bir durumu daha kolay izleyip bulmanızı sağlar.






Bağlayıcı (Linker) ve Çalıştırma (Execute)

Bağlayıcı: Derleyici tarafından object dosyasına çevrilen bir veya birden çok dosyanın birbirleri ile ilişkilendirmesi ve tek bir çalıştırılabilir dosyaya (Örneğin Windows exe) çevrilmesini sağlayan yazılımdır. Çalıştırma: Oluşturulan makine dili programının çalıştırılması adımıdır.



Yorumlayıcı (Interpreter) nedir?

Yorumlayıcı, kaynak kodu kısım kısım ele alarak doğrudan çalıştırır. Yorumlayıcılar standart bir çalıştırılabilir kod üretmezler. Yorumlama işlemi aşama aşama yapılmadığı için genellikle ilk hatanın bulunduğu yerde programın çalışması kesilir. Derleyicilerin tersine kodun işlenmeyen satırları üzerinden hiç geçilmez ve buralardaki hatalar ile ilgilenilmezler. Yorumlayıcılar genelde kaynak koddan, makine diline anlık olarak dönüşüm yaptıkları için, derleyicilere göre daha yavaş çalışırlar. Ayrıca kodu iyileştirme (optimizasyon) imkanı da çoğu zaman yoktur.

Derleyici (Compiler) nedir?

Derleyici, yazılan programın kaynak kodunu okuyup içerisinde mantıksal veya yazınsal hatalar olup olmadığını bulan, bulduğu hataları kullanıcıya göstererek programın düzeltilmesine yardım eden, hata yoksa programın çalıştırılması öncesinde kaynak kodu makine diline çeviren bir yazılımdır.

IDE Nedir? (Integrated Development Environment – Tümleşik Geliştirme Ortamı)

IDE bilgisayar programcılarının hızlı ve rahat bir şekilde program geliştirebilmesini amaçlayan, geliştirme sürecini organize edebilen birçok araç ile birlikte geliştirme sürecinin verimli kullanılmasına katkıda bulunan araçların tamamını içerisinde barındıran bir yazılım türüdür.
Tümleşik geliştirme ortamlarında olması gerekli en temel özellikler aşağıdaki gibidir:
Programlama diline göre sözdizimi renklendirmesi yapabilen kod yazım editörü.
Kod dosyalarının hiyerarşik olarak görülebilmesi amacıyla hazırlanmış gerçek zamanlı bir dizelge.
Tümleşik bir derleyici, yorumlayıcı ve hata ayıklayıcı.
Yazılımın derlenmesi, bağlanması, çalışmaya tümüyle hazır hale gelmesi ve daha birçok ek işi otomatik olarak yapabilmek amacıyla küçük inşa araçları.
En bilinen tümleşik geliştirme ortamları: Eclipse, Microsoft Visual Studio, Code::Blocks, Dev-C++, Anjuta, KDevelop, NetBeans…



Bilgisayarınızda yukarıdaki programlar olmadanda farklı dillerde geliştirilen kodları online olarak çalıştırabilirsiniz. Tek yapmanız gereken aşağıdaki online ide sitesine gidip, hangi dilde kod yazacağınıza karar verip kodları yazmak ve arkasından sitede sağ tarafta görülen yeşil Run tuşuna tıklamak. Yazdığınız kodlarda hata yakso kodlarınız direk o site üzerinden derlenerek çalışacaktır.

Online ide:  https://ideone.com/


 

Programlama Nedir?

Bir programı oluşturabilmek için gerekli komutların belirlenmesi ve uygun biçimde kullanılmasına programlama denir.
Programlama, bir programlama dili kullanılarak yapılır.
Bu programlama dili Java ve C# gibi yüksek seviyede bir dil olabileceği gibi C, Assembly ve bazı durumlarda makine dili de olabilir.
Yazılan kaynak kodu genellikle bir derleyici ve bağlayıcı yardımıyla belirli bir sistemde çalıştırılabilir hale getirilir. Ayrıca kaynak kodu, bir yorumlayıcı yardımıyla derlemeye gerek duyulmadan satır satır çalıştırılabilir.

Programlama aktivitesi genelde “Merhaba Dünya” (Hello World!) programı yazılmasıyla başlar.
Bir programlama dilini öğrenmekteki tek zorluk programlamanın ne olduğunu öğrenmektir. Bundan sonraki aşamalar daha basittir.

Program Nedir?

Var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlatımlar (komutlar, kelimeler, aritmetik işlemler, mantıksal işlemler vb.) bütününe «program» denir.

14 Ekim 2016 Cuma

Doğrusal Arama (Linear Search)


Dizinin ilk elemanından başlanarak dizinin her elemanı, arama değeriyle karşılaştırılır. Aranan değer bulunduğunda ilgili dizi elemanının indisi değer olarak döndürülür.  Aranan değer bulunamazsa -1 değeri döndürülür, Dizi herhangi bir şekilde sıralanmadığından değer ilk ya da son elemanda bulunabilir.  Dolayısıyla, program ortalama olarak, arama değeriyle dizinin elemanlarının yarısını karşılaştırmalıdır.




Dizilerde Arama ve Sıralama Algoritmaları

Arama ve sıralama algoritmaları (search and sort algorithms) programlama ve yazılım geliştirme dünyasında hem akademik hem de endüstri açısından önemli bir yere sahiptirler. Özellikle büyük veri kaynakları ile çalışırken,  aradığınız veriye en hızlı şekilde ulaşmanız doğru algoritmayı kullanmanıza bağlıdır.

Dizilerde Arama
Bir dizinin, belli bir arama değerine eşit olan bir değer içerip içermediğine karar vermek gerekebilir.
Dizinin belirli bir elemanını bulma sürecine arama denir.

Ders kapsamında iki tane arama tekniği üzerinde durulacaktır:
Doğrusal Arama (Linear / Sequential Search)
İkili Arama (Binary Search)

Dizi Kullanımlarında Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Nokta!

Dizi boyunca döngü kullanırken dizi indisi asla 0’ın altına inmemeli ve her zaman dizideki toplam eleman sayısından az olmalıdır (büyüklük-1).

Döngü devam şartının bu aralığın dışındaki elemanlara ulaşılmasını engellediğinden emin olmamız gereklidir.

Dizi sınırlarının dışındaki elemanları kullanmanın yaratacağı hatalar (genelde ciddi hatalardır) sistemden sisteme farklılık gösterir.

Dizilere Başlangıç Değeri Verme

Bir dizi, doğal olarak bazı veriler içerecektir. Diziye aynı anda birden fazla değer atanabilir. Bunun için söz konusu değerler { } işaretleri arasında virgül ile ayrılarak yazılırlar.

Örnek:
float  kutle[5] = { 8.471, 3.683, 9.107, 4.739, 3.918 };
int    maliyet[3] = { 25, 72, 94 };
double a[4] = { 10.0, 5.2, 7.5, 0.0};

Küme parantezleri sonlandırıcı ; karakteri ile bitmektedir. Bir dizinin uzunluğu belirtilmeden de başlangıç değeri atamak mümkündür.

Örnek:
int   a[] = { 100, 200, 300, 400 };
float v[] = { 9.8, 11.0, 7.5, 0.0, 12.5};
Derleyici bu şekilde bir atama ile karşılaştığında, küme parantezi içindeki eleman sayısını hesaplar ve dizinin o uzunlukta açıldığını varsayar.

Yukarıdaki örnekte, a dizisinin 4, v dizisinin 5 elemanlı olduğu varsayılır. Dizilere başlangıç değeri atarken, tüm elemanlara değer vermeden de atama yapmak mümkündür.

Örnek:
int sayilar[20] = {0};
Tüm dizi elemanlarına 0 değeri atanır…
int sayilar[20] = {1, 2, 3};
Dizinin ilk 3 elemanına 1, 2 ve 3 değerleri atanır. 4’ten itibaren olan dizi elemanlarına 0 değeri atanır…

Sayısal tipteki dizi elemanlarına 0 değeri, metin tipindeki dizi elemanlarına NULL değeri atanır.

Dizilerin Bildirimi

Bir dizi çok sayıda değişken barındırdığından, bunları birbirinden ayırt etmek için indis adı verilen bilgiler kullanılır.
Bir dizi, içerisinde çok fazla sayıda değişken barındırabilir.  Bunları birbirinden ayırt etmek için indis adı verilen bilgiler kullanılır. C Programlama Dili'nde, bir dizi hangi tipte tanımlanmış olursa olsun başlangıç indisi her zaman 0'dır. C Programlama Dili'nde, bir dizi hangi tipte tanımlanmış olursa olsun başlangıç indisi her zaman 0'dır.

Diziler tanımlanırken;
dizinin adı,
dizinin boyutu,
dizi elemanlarının hangi tipte olacağı belirtilmelidir.

Bir dizinin bildirim işleminin genel biçimi aşağıdaki gibidir:

   veriTipi dizi_adı[eleman_sayısı];

Örneğin; double türündeki 8 adet öğrenci notunu bellekte tutmak için aşağıdaki gibi bir dizi tanımlayabiliriz:
        double ogrenci_notu[8];

Şu andaki bilgilerimizle bunu nasıl yapabiliriz?

 double ogrenci_notu1;
 double ogrenci_notu2;
 double ogrenci_notu3;
 double ogrenci_notu4;
 double ogrenci_notu5;
 double ogrenci_notu6;
 double ogrenci_notu7;
 double ogrenci_notu8;


Dizinin ismi ogrenci_notu dur.

Dizinin 8 elemanı
ogrenci_notu[0], ogrenci_notu[1], ......, ogrenci_notu[7] şeklinde gösterilmiştir.

ogrenci_notu[0] içinde tutulan değer 45, ogrenci_notu[1] içinde tutulan değer 56, ogrenci_notu[7] içinde tutulan değer 90 dır.

Bu dizinin ilk iki elemanının içinde tutulan değerlerin toplamını yazdırmak isteseydik;
printf("Sonuc: %f", ogrenci_notu[0] + ogrenci_notu[1]);
Sonuc: 101

Bu dizinin yedinci elemanının değerini ikiye bölüp, oluşan sonucu x değişkenine atasaydık;
x = ogrenci_notu[6] / 2;

Dizinin yedinci elemanı ile yedinci dizi elemanı arasındaki farkı önemlidir. Dizi indisleri 0’dan başladığı için “dizinin yedinci elemanı” 6 indisine sahiptir. ”yedinci dizi elemanı” ise 7 indisine sahiptir ve aslında dizinin sekizinci elemanıdır.